SALKIM MEHMET AĞA
Bir toplumun çoğunluğu geri olursa, ideoloji de din de barbarlığa döner
At izinin, it izine karıştığı bir dönemdeyiz
Neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt etmek çok zor
Dinlemeye takılan konuşmalar
Görüntülü kasetler
Para dolu ayakkabı kutuları
Evlerdeki para dolu kasalar
Bunlar doğrumu yanlış mı? Diyemeden
Paralelci suçlamaları
Paralelci diye sürülen savcılar, hakimler, polisler
Zavallı vatandaşlar artık yemiyor diyemiyor
Ancak yiyor ama çalışıyor diyebiliyor
Yani çalışırsan istediğin kadar yiyebilirsin
Vatandaş sana izin veriyor
Gerçi izin verenler seçmen sayısına göre % 40 civarı
Seçime katılanlara göre % 52
Vatandaşın %24 ü çeşitli nedenlerden dolayı
Kayış sıyırmış atıl durumda
Olanlar oldu ileri demokrasi çalıştı
İleri demokrasi nedeniyle morali bozulanlara
Yardımımız olsun diye sizlerle bir hikayeyi paylaşayım
***
Hay hak dostum! Hey haaak!
Bir zamanlar neler olmuş dinle bak
Olayın kahramanı hem dindar hem de Vali
Zarar görenler ise her zaman olduğu gibi yine ahali
Anlatacağımız hikaye Osmanlının resmi tarihçisi Cevdet Paşa’dan alınmıştır
Benzer hikaye ise maalesef bizim hafızalarımıza kazınmıştır
Efendim Osmanlının son demleri
İşte Halep valisinin hikayesi
***
Halep esnafından Salkım Mehmet Ağa ölür
Varislerine kalan mirasından yirmi beş bin kuruş kadar
Şeriat hissesi ayrılması gerekmektedir
Bir nevi Veraset İntikal vergisi yani
İsmi lazım değil Halep Valisi
İlla ki ismi yok mu derseniz Recep Paşa olsun
Ama biz kısaca Vali Paşa diyelim
Vali Paşa, Kazaskere der ki,
Salkım Mehmet Ağanın mirasından Şeriat hissesi olarak
25 bin kuruş yerine bin kuruş alsak yetmez mi? Der
Kazasker ne yapsın
“Yeter” der
Bin kuruşluk şeriat hissesi alınır
Vali Paşa kalan mirastan gözüne kestirdiği
Samur kürk, eyer takımı, kılıç gibi birçok malı müzayede ile
Güvendiği bir ağaya satış yapar
Sonra da bin kuruşluk malı ağadan 200 kuruşa kendisi alır
Varisleri de mahkemeye çağırıp
Müzayede edilen eşyaların bedelini aldık diye Kadı huzurunda söyletir
Bununla da yetinmez
Salkım Mehmet Ağanın varislerini huzura çağırıp
Ağa ile iş yapan tüccarların babanıza borçları olduğunu tespit ettik diyerek
Bu tüccarlar hakkında “Alacağımız var” diye şikayette bulunmalarını söyler
Çocuklarda buna inanır
Tüccarlar hakkında şikayetçi olurlar
Vali Paşa tüccarları toplar
“Salkımın malını yiyerek yetimlere zulüm edersiniz ha!” diyerek hapse attırır
Sonra da hapisten çıkarmak için
Her bir tüccardan yüklüce haraç alır
Ama Vali Paşa çok dindar biridir
Öyle ki, günah diye ipek esvap giymez
Altın yüzük, saat, kuşak takmaz
Kahve içmez
Dini hikayeler dinleyip
“Kıyamette halimiz nice olur” diye gözyaşı dökerdi
***
O zamanlarda kutusunu, kasasını dolduranlar dindarlarmış
Kıyamette hesap vermekten korkup gözyaşı dökerlermiş
Allah`a şükür, bu günkü yönetenlerimiz de
Hesap vermekten korkuyorlar gözyaşları sel olup akıyor
***
Son sözü Cevdet Paşaya bırakalım
“Bir toplumun çoğunluğu geri olursa
İdeoloji de din de barbarlığa döner”