Komisyonlar kuruldu, görüşmelere başlandı
Hatta müebbet hapse mahkum,
Bütün kamu haklarından mahrum
Terör Örgütünün elebaşısı bile
Anayasa hakkında ahkâm kesmeye başladı
Akan kan dursun diye
Kanı akıtan kim? Durdurmaya kalkan kim?
Buna hem suçlu, hem de güçlü derler
İlk görüşme lafları ortaya döküldüğünde
Terör örgütü ile görüşenler şerefsizdir diyenler
Şimdi akan kanın durması için
Baldıran zehirini içmeye kalkışıyor
Devlet kontrolünde Heyetler gidiyor
Örgüt elebışısı ile görüşüyor
Tutanaklar tutuluyor
Her nasılsa bunlar basına sızıyor
Ortalık karışıyor
Ne konuşulduğu değil niye sızdığı tartışılıyor
Süreci sabote ediyorsunuz diyorlar
Hainliktir bu diyorlar
Biri ötekine yalancı diyor
Toplum ayrışıyor
Halk, bölünme ile ilgili ciddi bir endişe duymaya başladı
Barış adına, akan kanın durması adına bölünüyoruz
Bakın ben size bir hikâye anlatayım
Daha doğrusu, hikâye değil tarihi bir gerçeği anlatayım
Hz. Ali ile Muaviye’nin savaşını bilmeyen yoktur
Hz. Ali Muaviye çatışması ile
Müslümanlar arasındaki, bu güne kadar devam eden
En derin ayrılığın tohumları atılmıştır
1355 yıldır da devam ediyor
Hz. Ali’nin galibiyeti ile biten Cemel savaşından sonra
Muaviye taraftarlarına son darbeyi indirmeye hazırlanan
Hz. Ali kuvvetleri Suriye’ye yönelir
657 yılında Muaviye kuvvetleri ile çarpışmalar başlar
Sıffın savaşında Muaviye çok zor durumda kalmıştır
Yenilgi kaçınılmazdır
Muaviye ordularının komutanı Amr bin As
Muaviye’ye der ki,
-Ey Muaviye sana yapılması gereken bir iş söyleyeyim mi?
Bu söyleyeceğim şey bizi birleştirsin, onları da ikiye bölsün ister misin?
Muaviye
-Evet isterim
Amr bin As
-Kuran sahifelerini mızrakların uçuna geçirip havaya kaldıralım
Onları Kuran hükümlerine davet edelim
Kuran hükümlerinin aramızda hakem olmasını talep edelim
Onların bir kısmı bu hileye kanmaz
Ama bir kısmı da bu teklifi kabul edip boyun eğecektir
Böylelikle aralarında ayrılık girecektir
Onlar kuran hükümlerine müracaat etmeyi kabul ederlerse
Biz bir müddet savaşmayız, nefes alırız
Bu teklif kabul edilir
Kuran sahifeleri mızrakların ucuna takılır
Hz. Ali taraftarlarına şöyle seslenirler!
-Aramızda hükmü verecek işte bu Allahın kitabıdır
Bunu gören, duyan Hz. Ali taraftarlarından bazıları
Allahın kitabına boyun eğmemiz gerekir diye konuşmaya başlarlar
Hz. Ali
-Ey Allahın kulları hakkınızı aramaya devam edin
Samimiyetinizi ve bağlılığınızı sürdürün
Ben bu teklifi yapanları çok iyi tanırım
Bunların dinle, Kuranla ilgileri yoktur
Onları çocukluklarından beri tanırım
Allaha yemin ederim ki,
Kuran sahifelerini sırf sizi aldatmak
Ve tuzak kurmak için havaya kaldırıyorlar
Hz. Ali taraftarlarından bazıları
-Allahın kitabına davet edilip de ona uymamak bize yakışmaz
Allahın kitabının hükmünü sen de kabul et
Aksi halde sana karşı savaşırız bu konuda her şeyimizi feda ederiz
Derler ( Kaynak; İbni Esir fit Tarih - Beyrut)
Muaviye’nin belki de sonu olacak bu savaş böyle durdurulur
Ateşkes yapılır
Bundan sonra ise İslamiyet adına hep acılar
Hep utanç duyulacak olaylar meydana gelir
Peygamber torunu Hasan ve Hüseyin katledilir
O gün Allahın kitabı hakem olsun diyorlardı
Ama Allahın kitabını, getirdiği dinin ayrılık sebebi yaptılar
Alevi, Sünni ayrışması halen devam ediyor
Bu gün akan kan dursun, barış olsun diyoruz
Korkarım ki, geri dönülemeyecek Türk, Kürt ayrımcılığı oluşacak
Şu olanlara çok üzülüyorum
Yüreğim yanıyor, korkuyorum
Ayrılık doğdu içime
Uyku girmiyor gözüme